(İstanbul 23 Haziran 1901 - 24 Ocak 1962)
Ahmet Hamdi Tanpınar 23 Haziran 1901'de İstanbul'un Şehzadebaşı semtinde doğdu. Babası devletin çeşitli livâ ve vilâyetlerinde kadılık yapan, Antalya kadısı iken emekli olan ve 1935'de İstanbul'da ölen Hüseyin Fikri Efendi'dir. Aile, aslen Batumlu olup "Mızrakçıoğulları" veya "Müftizâdeler" diye bilinmektedir. (Sadeddin Nüshet Ergun'un Türk şairleri'nde Ahmet Hamdi'ye ayrılan maddede, adının yanında "Mızrakçıoğlu" lakabı konulmuş olduğuna göre soyadı kanunundan önce şairin bu aile ismini kullandığı anlaşılmaktadır). Annesi Nesime Bahriye Hanım ise, Trabzonlu "Kansızzâdeler"den, deniz yüzbaşısı Ahmed Bey'in kızıdır, 1915'de ölmüştür.
Ahmet Hamdi'nin çocukluğu, İstanbul'da geçti. Kendi hatıralarından 1904'de Ergani-Madeni'nde, 1908-1909'da Sinop'ta, 1909-1910'da Siirt'te, 1914-15'te Kerkük'te, 1916'da Antalya'da kaldığını biliyoruz. Bu yer değiştirmeler sebebiyle öğrenim hayatı da düzensiz geçti. İstanbul'da, Ravza-i Maarif İptidâî Mektebi'nde başladığı tahsiline Sinop ve Siirt rüştiyelerinde devam etti. Siirt'te, Katolik Dominicain misyonerlerinin idare ettiği Fransız mektebinde de bir yıl kadar okudu. Lise öğrenimi yıllarını Vefâ, Kerkük ve Antalya sultanîlerinde geçirdi.
1918'de yüksek öğrenimine başlamak üzere İstanbul'a gelen Ahmet Hamdi Baytar Mektebi'ne yatılı öğrenci olarak girdi. Burada bir yıl okuduktan sonra 1919'da Edebiyat Fakültesi'ne kaydoldu. 1923'te fakülteyi bitirdi. Orta öğretimde, edebiyat öğretmenliğine Erzurum Lisesi'nde başladı (1923). Sonra sırasıyla Konya (1925) ve Ankara (1927) liselerinde devam etti. Ankara'da iken kültür hayatında önemli bir yeri bulunan Gazi Orta Muallim Mektebi (daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü olacak)'nde edebiyat dersleri verdi. 1932'de İstanbul'a geçti ve Kadıköy Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. Ertesi sene, Ahmed Haşim'in ölümü üzerine boşalan Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki sanat tarihi kürsüsünde estetik ve mitoloji dersleri verdi; Üsküdar Amerikan Koleji'nde de edebiyat dersleri okuttu.
Yeni Türk edebiyatı kürsüsünün ilk profesörü olarak Ahmet Hamdi Tanpınar 1939'da üniversiteye intisap etti. 1940'da Kırklareli'nde topçu teğmeni olarak yaptığı askerlik görevinden sonra yeniden üniversiteye döndü. 1943-1946 yılları arasında Büyük Millet Meclisi'nin 6. devresinde, Maraş milletvekili olarak parlamentoya girdi. Mecliste aktif bir çalışması yoktu. 1946 seçimlerinde aday gösterilmedi. 1946-1948 yıllarında Millî Eğitim Bakanlığı'nda müfettiş olarak görev aldı. 1948'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik dersi vermek üzere tayin edildi. 1949'da, Edebiyat Fakültesi'ndeki profesörlük görevine yeniden döndü.
1953 yılında altı ay, 1955'de üç hafta (filmoloji kongresi vesilesiyle), 1959'da bir yıl kalmak üzere üç defa yurt dışına çıkan Ahmet Hamdi Tanpınar, bu sürelerin büyük bir kısmını Paris'te geçirdi. Bu arada Fransa'nın diğer şehirleriyle Belçika, Hollanda, İngiltere, İspanya, Portekiz, İtalya ve İsviçre'yi de kısa sürelerle tanımak imkânı buldu.
Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak 1962 günü geçirdiği kalb krizi ile Haseki Hastahanesi'ne kaldırıldı. Ertesi sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı Süleymaniye Camii'nde kılınan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve dostu Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi. Mezartaşı üzerinde çok bilinen şiirinin iki mısraı hakkedilmiştir: "Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında".